
Malum ara transfer sezonu başladı ve yaklaşık bir aylık bu süre zarfında klüplerimizin ihtiyacı olan mevkilere acil olarak transfer yapmaları bekleniyor. Spor medyasınında doğal olarak transfer döneminin ekmeğini yeme telaşı içinde sürekli olarak spekülasyonlar ortaya atıyor, gerçekleşmesi uzak transferleri bile sanki işler imzaya kalmış gibi lanse etmekte de üzerlerine yok. Beşiktaş'ın yabancı oyuncu alacak yeri olmaması, kontenjan boşaltsa bile Delgado'yu takıma yeniden dahil edicek olması nedeniyle Beşiktaş bu aralar medyanın dikkatini pek çekmiyor. Trabzon ve diğer Anadolu klüpleri ise yüksek maliyetli, sansasyon yaratabilecek oyuncu alamayacakları içinde medyanın ilgisini pek çekmiyor. Galatasaray ve Fenerbahçe'nin 1'er yabancı hakkı bulunması ve iki klübünde transfer yapabilecek bütçelere sahip olması ise spor medyasının adeta ağzını sulandırmakta. Fakat gün geçmiyor ki arka arkaya yaptıkları transfer haberlerinde birgün önce kendi söylediklerini yalanlamasınlar yada uçuk kaçık transfer haberleri yapmasınlar.
Son zamanlarda medyamızda sansasyon olarak duyurulan 2 haber hakkında ufak detaylar:
Galatasaray - Ricardo Costa transfer hikayesi.
Açıkcası hikayenin tam olarak ayrıntıları hala bilinmemekle birlikte Ricardo Costa, Galatasaray Wolfsburg'la anlaşmış olmasına rağmen Valencia'yı tercih ettiği konuşuluyor daha netleşen birşey ortada yok. Ama medyamızda arka arkaya çıkan Ricardo Costa haberlerinin başlıkları kadar hepsinin aynı kaynaklarda yer alması ise daha da ilginç. Bu başlıklarla ilgili birkaç örnek.
*Ricardo Costa: Galatasaraya sözüm, söz Galatasaray'la masaya oturmadan başka klüplerle konuşmayacağım dedi.
*Galatasaray Wolfsburg'la anlaştı tek engel Ricardo'yu ikna etmek.
*Ricardo Costa, Galatasaray'da beklenen transfer gerçekleşti.
*Ricardo Costa: Şu an için Galatasaray'a gitmem imkansız dedi.
*Ricardo Costa, Galatasaray Wolfsburg'la anlaşmış olmasına rağmen Valencia'yı tercih etti.

Fenerbahçe'nin forvet transferleri.
Roberto Carlos'un gönderilmesiyle açılan yabancı kontenjanının üzerine birde Kazım'ın kadro dışı kalışı, Semih'le klüp arasında ki gerginliği ve Guiza'nın bir türlü form tutamamış olması sonucunda Fenerbahçe'nin yabancı kaliteli bir forvete ihtiyacı olduğu ve bunu transfer edebilecek maddi olanakları olduğunu sadece medya değil futbolla ilgilenen herkes biliyor. Medyamız da bunu fırsat görüp hergün yeni transfer senaryoları yazıp traj, rating yapma peşine düşüyor.
Aykut Kocaman ve tercümanının gizli bir şekilde Avrupa seyehatine çıkmasıda bol bol malzeme üretiyor bu spekülasyonlara. Pek çok isim öne sürüldü bu konuda ama en son öne sürülen isime bu haberi manşetlerine taşıyanların bile inandıklarını pek zannetmiyorum. O isim ise Luis Suarez
*2-3 gündür yazan haberlere göre Aykut Kocaman Amsterdam'a Ajax ile anlaşmaya gitmiş ve bahsedilen bonservis bedeli 10M€ civarındaymış.

Spekülasyonda adı bolca geçen diğer forvetler ise; Cardozo, Jovanovic, Mutu, Saviola...... şeklinde uzuyor gidiyor.
Bir de Sercan Yıldırım transfer hikayeleri var ki bu ipin ucunu medya bile kaçırmış durumda artık, Sercan hergün 3 büyüklerden birinin kapısından dönüyor ama bir yandan da Bursaspor Sercan'ı satmıycaz diyor vs. vs. vs....

Zamanında klüplerin bazıları medyanın bu transfer şişirme politikaları karşısında şöyle açıklamalar yapmışlardı: "Medya sürekli olarak transfer haberleri yayınlamakta ve taraftarlarımızın iştahlarını kabartmakta ve beklentilerini arttırmaktadırlar. Bu tip haberler bizlere destek değil, köstek olmaktadır." Sonuna kadar haklılar, çünkü herkes takımının bahsi geçen yıldızları almasını, kadrosunu yıldızlardan bezeli görmek iste; bu beklenti içindeki taraftar yetenekli bile olsa yıldız olmayan adını duymadığı bir oyuncuyu klübünde gördüğünde ise mırın kırın etmeye, klübü suçlamaya başlar. Ayrıca şu da bilinen bir gerçek ki herhangi bir transferin medyada çıkması, duyulması o transferde ödenecek parayı %10 - %20 civarında arttırmakta ve klüplere binen yükü arttırmaktadır.
Medyaya ne kadar kızsakta içimizden de sürekli olarak; şu adam gelirse süper olur, tam takımın ihtiyacı, gelsin hemen formasını alırız, keşke gelse.... şeklinde geçiriyoruz. Ülkemizde klüplerimizin ekonomik yapıları ( en azından 3 büyüklerin) ciddi şekilde sağlamlaşmaya başladı ve bu sebeple artık yıldız oyuncuların, başarılı oyuncuların gelmesi hayallerden öteye geçebilmeye başladı. Son yıllarda; Hagi, Hooijdonk, Alex, Carew, Roberto Carlos, Anelka, Ortega, Ribery vb. pek çok yıldız ülkemize geldi ve top koşturdu. Umarım ki daha fazlaları da gelirler fakat yıldız olarak geldikleri gibi yıldız olarak oynayarak takımlarını tüm kulvarlarda başarılara koşturabilecekse gelsinler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder