Luis Figo, 2000 yılında Barça'dan ezeli rakibi Real Madrid'e geçmişti ve Barça taraftarı bunu asla unutmadı. 23 kasım 2002'de Nou Camp'da; Figo Real Madrid forması ile sahaya çıktığında Godfather usulü bir karşılama ile karşılaştı, sahaya atılan bir domuz kafası. Ayrıca Barça taraftarı eski oyuncularına bir şişede viski hediye etmişlerdi tribünden sahaya.
2. Demir Yumruğu öldüren maç
General Franco'nun İspanya'yı demir yumruğu altında yönettiği yıllarda; 17 Şubat 1974'de Barcelona çağdaş futboluyla ve Rinus Michels ile Johan Cruyff önderliğinde Santiago Bernabeu’ya çıkıyordu. 30. dakikada Asensi, Barça’yı öne geçirdi. 39’da sahneye Cruyff çıktı. Hollandalı uzun yıllar unutulmayacak bir gol attı. İkinci yarıda yine Asensi, Perez ve Perulu Sotil. Real Madrid’e kendi evinde 5 gol. General Franco, o günlerde hastalandı ve yatağa düştü ve bir daha asla sağlığına geri kavuşamayarak 1 sene sonra öldü.
3. 19 yıllık çile
Şampiyonlar Ligi yarı final ilk maçında Real Madrid 19 yıldır kazanamadığı Nou Camp deplasmanına gidiyordu. Barcelona’da Rivaldo’nun sakatlığı en büyük kayıptı. Del Bosque yönetimindeki Real Madrid 55’te öne geçti. Raul, savunmayı üzerine çekti. Zidane boş kaldı böylece. Maestro şık bir vuruşla Bonano’yu avladı. Barcelona’nın savunma disiplinini bırakıp saldırdığı uzatma dakikalarında McManaman farkı ikiye çıkaran golü attı. 2-0 kazanan Real Madrid hem çileyi bitirdi hem de Zidane’ın muhteşem golüyle kazanacağı finalin yolunu açtı.
4. 10 gole bedel bir ziyaretçi
13 Haziran 1943'te General Franco’nun adına düzenlenen kupanın yarı final rövanşında Barcelona, Real Madride konuk olacaktı. Barça o zamanki stadı olan Les Corts’ta 3-0 kazanmıştı. Rövanş maçında; ilk yarı bittiğinde skor 1-1’di ve pek de umutlu değildi Real Madrid taraftarları. Barcelona soyunma odasında sevinçli bir telaş vardı ikinci yarı öncesinde. O sırada kapı açıldı. İçeri Devlet Güvenlik Teşkilatı’nın başındaki adam girdi. “Birçoğunuzun İç Savaş’taki suçlarını futbolcu olduğunuz için sildik. Sakın bunları yeniden ortaya çıkarmamıza izin vermeyin” dedi sert bir ses tonuyla. Barcelonalı futbolcular, soğuk duşun ardından sahaya çıktılar. Real Madrid beklenenin üzerinde bir performans ortaya koymaya başladı. Barcelona ise oyundan düşmüştü. Maç bittiğinde tabela 11-1’i gösteriyordu. Bir ziyaret 10 gole bedeldi!
13 Haziran 1943'te General Franco’nun adına düzenlenen kupanın yarı final rövanşında Barcelona, Real Madride konuk olacaktı. Barça o zamanki stadı olan Les Corts’ta 3-0 kazanmıştı. Rövanş maçında; ilk yarı bittiğinde skor 1-1’di ve pek de umutlu değildi Real Madrid taraftarları. Barcelona soyunma odasında sevinçli bir telaş vardı ikinci yarı öncesinde. O sırada kapı açıldı. İçeri Devlet Güvenlik Teşkilatı’nın başındaki adam girdi. “Birçoğunuzun İç Savaş’taki suçlarını futbolcu olduğunuz için sildik. Sakın bunları yeniden ortaya çıkarmamıza izin vermeyin” dedi sert bir ses tonuyla. Barcelonalı futbolcular, soğuk duşun ardından sahaya çıktılar. Real Madrid beklenenin üzerinde bir performans ortaya koymaya başladı. Barcelona ise oyundan düşmüştü. Maç bittiğinde tabela 11-1’i gösteriyordu. Bir ziyaret 10 gole bedeldi!
5. Bernabeu’da tarihi bir zafer
Sezon başında ki ilk maçında Real Madrid yeni teknik kadrosuyla Barcelona’ya 2-0 kaybetmişti. Ama ardından peş peşe galibiyetler gelmeye başladı. 12 olan puan farkı erimeye başladı. 2 Mayıs 2009’da Santiago Bernabeu’daki maça gelindiğinde teknik direktör Juande Ramos ve Real’in umudu vardı. Guardiola’nın öğrencileri, 14. dakikada Real’in galibiyet serisinin mimarlarından Higuain’in golüyle sarsıldı. Ama Barcelona’nın futbol formülünün teslim olmaya niyeti yoktu. Henry 18’de eşitliği buldu. 20’de Puyol, ender gollerinden birisini El Clasico’da kaydetti. 35’te Messi, skoru 3-1 yaptığında Real Madrid seyircisi çoktan havlu atmıştı. 56’da Ramos 3-2’yi sağlayan golü attığında bir ışık belirdiyse de Casillas’ın hatası 58’de Henry ile bu ışığı bitirdi. 75’te Messi ve 83’te Pique, 6-2 gibi akıllara zarar bir skor getirdi. Belki de bu galibiyet yüzünden Real Madrid’in başkanlığına Perez geldi ve büyük transferler yapıldı.
Sezon başında ki ilk maçında Real Madrid yeni teknik kadrosuyla Barcelona’ya 2-0 kaybetmişti. Ama ardından peş peşe galibiyetler gelmeye başladı. 12 olan puan farkı erimeye başladı. 2 Mayıs 2009’da Santiago Bernabeu’daki maça gelindiğinde teknik direktör Juande Ramos ve Real’in umudu vardı. Guardiola’nın öğrencileri, 14. dakikada Real’in galibiyet serisinin mimarlarından Higuain’in golüyle sarsıldı. Ama Barcelona’nın futbol formülünün teslim olmaya niyeti yoktu. Henry 18’de eşitliği buldu. 20’de Puyol, ender gollerinden birisini El Clasico’da kaydetti. 35’te Messi, skoru 3-1 yaptığında Real Madrid seyircisi çoktan havlu atmıştı. 56’da Ramos 3-2’yi sağlayan golü attığında bir ışık belirdiyse de Casillas’ın hatası 58’de Henry ile bu ışığı bitirdi. 75’te Messi ve 83’te Pique, 6-2 gibi akıllara zarar bir skor getirdi. Belki de bu galibiyet yüzünden Real Madrid’in başkanlığına Perez geldi ve büyük transferler yapıldı.
6. Real’in galibiyet serisine son
Real Madrid’in Avrupa'nın hakimi olduğu günler: art arda 5 Avrupa şampiyonluğu. 9 Kasım 1960’ta Madrid’de Şampiyon Kulüpler Kupası’nda ikinci tur ilk maçı. Bir El Clasico. Barcelona’nın endişelenmesi için her şey mevcut. O güne kadar bu kupada evinde oynadığı 15 maçı da kazanmış Real Madrid. Bu maçlarda 66 gol atıp sadece 8 gol yemişler. Real’in tek handikabı Uruguaylı savunmacısı Santamaria’nın sakatlığı. Daha 2. dakikada Mateos’un golüyle öne geçiyor Real. Aynı hikaye yazılıyor sanki. Ama Suarez’in frikiği eşitliyor durumu. 30’da Gento yeniden öne geçiriyor Real’i. Bitime 3 dakika kala Evaristo, Macar Kocsis’i kaçırıyor. Yıllar sonra intihar ederek yaşamına son verecek olan Kocsis kendisini yerde buluyor. Yan hakemin bayrağı kalkıyor. Orta hakem İngiliz Arthur Ellis, bu bayrağı faul olarak yorumluyor ve penaltı noktasını gösteriyor. Suarez’in penaltı golüyle maç 2-2 bitiyor. Barça, Real’in serisini kırıyor. Rövanşı da Katalanlar 2-1 kazanıp, turu geçen taraf oluyor.
Real Madrid’in Avrupa'nın hakimi olduğu günler: art arda 5 Avrupa şampiyonluğu. 9 Kasım 1960’ta Madrid’de Şampiyon Kulüpler Kupası’nda ikinci tur ilk maçı. Bir El Clasico. Barcelona’nın endişelenmesi için her şey mevcut. O güne kadar bu kupada evinde oynadığı 15 maçı da kazanmış Real Madrid. Bu maçlarda 66 gol atıp sadece 8 gol yemişler. Real’in tek handikabı Uruguaylı savunmacısı Santamaria’nın sakatlığı. Daha 2. dakikada Mateos’un golüyle öne geçiyor Real. Aynı hikaye yazılıyor sanki. Ama Suarez’in frikiği eşitliyor durumu. 30’da Gento yeniden öne geçiriyor Real’i. Bitime 3 dakika kala Evaristo, Macar Kocsis’i kaçırıyor. Yıllar sonra intihar ederek yaşamına son verecek olan Kocsis kendisini yerde buluyor. Yan hakemin bayrağı kalkıyor. Orta hakem İngiliz Arthur Ellis, bu bayrağı faul olarak yorumluyor ve penaltı noktasını gösteriyor. Suarez’in penaltı golüyle maç 2-2 bitiyor. Barça, Real’in serisini kırıyor. Rövanşı da Katalanlar 2-1 kazanıp, turu geçen taraf oluyor.
7. 5’in intikamı 5’le alınır
Johan Cruyff yönetimindeki Barcelona’nın üst üste gelen şampiyonlukları Real Madrid’i bıktırmıştı. İşin Real açısından trajik yanı 4 şampiyonluğun ikisinde son hafta Tenerife’ye kaybederek en büyük olmayı kaçırmalarıydı. İşte o Tenerife’nin başındaki adam olan, eski futbolcuları, Jorge Valdano’yu getirdiler. Valdano ile iyi bir çıkış yakalayan Real Madrid, 7 Ocak 1995’te Barcelona’yı ağırlıyordu. 1 sezon önce rakibinden 5 yiyen Real için rövanş zamanıydı. Şilili Ivan Zamorano, unutulmaz bir ilk yarı çıkardı. 5, 21 ve 39’da gelen gollerle ilk yarıda durum 3-0 oldu. İronik bir durum olsa gerek sonraları bir Barça ikonu haline gelecek olan Luis Enrique 68’de 4’ü buldu. 5 numaralı golse 70’te Amavisca’dan geldi. Valdano ve öğrencileri, şampiyonluğun haberini önceden vermişlerdi.
Johan Cruyff yönetimindeki Barcelona’nın üst üste gelen şampiyonlukları Real Madrid’i bıktırmıştı. İşin Real açısından trajik yanı 4 şampiyonluğun ikisinde son hafta Tenerife’ye kaybederek en büyük olmayı kaçırmalarıydı. İşte o Tenerife’nin başındaki adam olan, eski futbolcuları, Jorge Valdano’yu getirdiler. Valdano ile iyi bir çıkış yakalayan Real Madrid, 7 Ocak 1995’te Barcelona’yı ağırlıyordu. 1 sezon önce rakibinden 5 yiyen Real için rövanş zamanıydı. Şilili Ivan Zamorano, unutulmaz bir ilk yarı çıkardı. 5, 21 ve 39’da gelen gollerle ilk yarıda durum 3-0 oldu. İronik bir durum olsa gerek sonraları bir Barça ikonu haline gelecek olan Luis Enrique 68’de 4’ü buldu. 5 numaralı golse 70’te Amavisca’dan geldi. Valdano ve öğrencileri, şampiyonluğun haberini önceden vermişlerdi.
8. Puskas’ı tutana aşkolsun
Real Madrid’in muhteşem kadrosunun ligi domine ettiği dönem. Tarih 27 Ocak 1963. Barcelona’da tam bir gösteri sunuyor Real. Gösterinin kahramanı göbeğiyle ünlü Ferenc Puskas. Macar futbolcu belki ilk bakışta futbolcuya benzemiyor ama eşsiz stili ve zekasıyla rakiplerin korkulu rüyası. 3 gol gönderiyor o büyülü akşamda rakip kaleye. İspanya’ya ilk geldiğinde hem Barça hem de Real’le sözleşme imzalayan Di Stefano’nun bir sezon Barça’da, diğer sezon Real’de oynamasına karar vermişti Federasyon. Barcelona hakkunı devredince Di Stefano gerçek bir Real Madrid efsanesi haline geldi. İşte o maçta da 1 gol gönderdi Barcelona kalesine. Diğer gol Gento’dan. Barcelona arada Re ile beraberliği sağlıyor ama 5-1’lik ağır yenilgiden kurtulamıyor. Sezon sonunda şampiyonluk Real’e gidiyor. Barça ise 6. olabiliyor.
Real Madrid’in muhteşem kadrosunun ligi domine ettiği dönem. Tarih 27 Ocak 1963. Barcelona’da tam bir gösteri sunuyor Real. Gösterinin kahramanı göbeğiyle ünlü Ferenc Puskas. Macar futbolcu belki ilk bakışta futbolcuya benzemiyor ama eşsiz stili ve zekasıyla rakiplerin korkulu rüyası. 3 gol gönderiyor o büyülü akşamda rakip kaleye. İspanya’ya ilk geldiğinde hem Barça hem de Real’le sözleşme imzalayan Di Stefano’nun bir sezon Barça’da, diğer sezon Real’de oynamasına karar vermişti Federasyon. Barcelona hakkunı devredince Di Stefano gerçek bir Real Madrid efsanesi haline geldi. İşte o maçta da 1 gol gönderdi Barcelona kalesine. Diğer gol Gento’dan. Barcelona arada Re ile beraberliği sağlıyor ama 5-1’lik ağır yenilgiden kurtulamıyor. Sezon sonunda şampiyonluk Real’e gidiyor. Barça ise 6. olabiliyor.
9. Ronaldinho’ya Real alkışı
2005-2006 sezonunda Frank Rijkaard yönetiminde gümbür gümbür ilerliyor Barcelona. Ligin ilk yarısında 19 Kasım 2005’te Bernabeu’da oynanıyor El Clasico. 14. dakikada Eto’o ile başlıyor Barça şov. Sonrasında Ronaldinho alıyor sazı eline. 2 gol atmakla kalmıyor Brezilyalı. Real Madrid taraftarları, kendi takımlarına mendil sallarken Ronaldinho’yu ayakta alkışlıyor. Santiago Bernabeu Stadı’nda bir ilk yaşanıyor. 3-0’lık galibiyet belki de Avrupa şampiyonluğunun habercisi.
2005-2006 sezonunda Frank Rijkaard yönetiminde gümbür gümbür ilerliyor Barcelona. Ligin ilk yarısında 19 Kasım 2005’te Bernabeu’da oynanıyor El Clasico. 14. dakikada Eto’o ile başlıyor Barça şov. Sonrasında Ronaldinho alıyor sazı eline. 2 gol atmakla kalmıyor Brezilyalı. Real Madrid taraftarları, kendi takımlarına mendil sallarken Ronaldinho’yu ayakta alkışlıyor. Santiago Bernabeu Stadı’nda bir ilk yaşanıyor. 3-0’lık galibiyet belki de Avrupa şampiyonluğunun habercisi.
10. Messi Real’e karşı
10 Mart 2007. Real Madrid istim üstünde. Puan farkını iyice kapatırken her maç daha iyi oynuyorlar. Barcelona ise düşüşte. Böyle bir ortamda Nou Camp’talar. Real daha iyi başlıyor ve 4. dakikada Van Nistelrooy öne geçiriyor konuk takımı. 10’da genç Messi çıkıyor sahneye: 1-1. 12’de Van Nistelrooy penaltıdan yine öne geçiriyor Real’i Messi yanıt vermekten yorulmuyor. 27’de durum yine eşitleniyor: 2-2. 72’de Ramos, Real Madrid’e üstünlüğü getiriyor. Ama artık bir dünya yıldızı olduğunu kanıtlayan Messi’den 88’de 3-3’ü sağlayan gol geliyor. Belki hayal kırıklığı yaşıyor Barcelona. Ama sonuçta Messi dünya futboluna adını yazdıracağını gösteriyor.
10 Mart 2007. Real Madrid istim üstünde. Puan farkını iyice kapatırken her maç daha iyi oynuyorlar. Barcelona ise düşüşte. Böyle bir ortamda Nou Camp’talar. Real daha iyi başlıyor ve 4. dakikada Van Nistelrooy öne geçiriyor konuk takımı. 10’da genç Messi çıkıyor sahneye: 1-1. 12’de Van Nistelrooy penaltıdan yine öne geçiriyor Real’i Messi yanıt vermekten yorulmuyor. 27’de durum yine eşitleniyor: 2-2. 72’de Ramos, Real Madrid’e üstünlüğü getiriyor. Ama artık bir dünya yıldızı olduğunu kanıtlayan Messi’den 88’de 3-3’ü sağlayan gol geliyor. Belki hayal kırıklığı yaşıyor Barcelona. Ama sonuçta Messi dünya futboluna adını yazdıracağını gösteriyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder