1925 yılında Rum bir balıkçı babanın ve Türk bir annenin çocuğu olarak dünyaya geldi ve çok sevdiği futbola çok sevdiği Büyükada'da başladı. 17 yaşında olduğu için profesyönel lisans çıkartılamadığı için mahkeme kararıyla yaşı büyütülere başladı profesyönel futbol hayatına. 4 yıllık vatani görevini tamamladıktan sonra (1947) Fenerbahçe Spor Klübü'nün kapısından içeri girdi. Daha sonra 2 yıllık bir yurtdışı tecrübesi yaşasa ve orada da efsane olarak gösterilese de Fenerbahçeden uzun süre ayrı kalamadı geri döndü.
Çubuklu formayla çıktığı 615 maçta 423 kere havalandırdı rakip fileleri. Aşık olduğu sarı-lacivert renklerle 2 kez İstanbul ligi, 3 kez de Türkiye Şampiyonası şampiyonluğu yaşadı.
Yunanistan milli takımı; kendisine yüklü bir miktar para önerip milli takımda forma giymesini istediğinde hiç düşünmeden reddederek ay yıldızlı formayı giydi üzerine. 50 kez giydiği kırmızı-beyaz formayla 22 gol attı ve Türk futbolunda 50. milli maç altın madalyasını kazana ilk isim olarak tarihe geçti.
1947'te üzerine geçirdiği 1964'te çıkardı, 10 numaralı formasını klübün malzemecisine hediye etti. 42 yıl sonra tekrar soyunma odasına girdiğinde daha önce kendisinin giymiş olduğu 10 numaralı formayı taşıyan Tuncay'ın formasını aldı, öptü kokladı, eski günlere gitti....
Oynadığı dönemde pek çok rekora imza attı Lefter, bazıları uzun yıllar boyunca kırılamadı. Lefter'in Türk futbol tarihine altın harflerle yazdığı rekorlarından bazıları :
-Fenerbahçe formasıyla 615 maçta 423 gol.
-Kariyeri boyunca attığı 832 gol.
-Türk Milli Takımı formasıyla 50 maçta attığı 22 gol.
-50 kez milli formayı giyen ilk Türk futbolcu.
-Türkiye Liginde ilk penaltı golü atan futbolcu.
-Yurtdışına transfer olan ilk Türk futbolcu.
Futbolu bıraktıktan sonra bir süre teknik direktörlükte yapan Lefter daha sonra, çok sevdiği Büyükada'da sessiz sakin bir yaşamı tercih ederek kendini inzivaya çekti. 84 yaşına girmiş olan Lefter; hala Fenerbahçe kaybettiğinde oturup ağladığını, şampiyon olduğunda ise çocuklar gibi sevindiğini söyliyerek çubuklu formaya olan aşkını sürekli olarak dile getirmektedir.
Lefter ayrıca Galatasaray'ın efsane futbolcusu Metin Oktay'ın da en yakın arkadaşıydı. Takımları arasında ki ezeli rekabete rağmen onlar ebedi dostlardı. Lefter ve Metin Oktay, Türk futbol tarihinde takım gözetmeksizin herkes tarafından sevilen ve saygı gösterilen sayılı efsane futbolcular arasındadır.
"Tribünler inledi binlerce kere
ver Leftere yaz deftere
bitti kalem, doldu defter
bu alemde kral Lefter"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder