15 Mayıs 2010 Cumartesi

Referandum mu Final Maçı mı?




Siyaseti biraz takip edenler son günlerdeki tartışmaları bilecektirler.Hükümet anayasadaki bazı maddeleri değiştirme çabasına girdi.Kavga-dövüşle bir şekilde referandumla birlikte halka maddeleri oylatacak.Muhalefet de haklı olarak bazı maddelere karşı çıkıyor ve bu yüzden Anayasa Mahkemesi'ne başvurdular.Neyse konumuz o değil.Yüksek Seçim Kurulu referandum tarihini 12 Eylül olarak belirledi.

12 Eylül tarihi bazı şeyleri akla getirebilir doğal olarak.O acı günleri hatırlamamıza neden oluyor.Ama bu sefer 12 Eylül tarihine başka yönden bakmak istiyorum.O da 12 Eylül tarihinde başka bir organizasyonun olması.Biliyorsunuz ki referandum günlerinde içkili yerler kapalı, sayıca kalabalık olabilecek faaliyetler vs. yasaktır.Sayıca kalabalık olabilecek faaliyetlerin içinde spor müsabakaları da dahil.Yani stadlarda, salonlarda spor müsabakaları yapılamıyor.Bu durumda ülkemizde organize edilecek olan bir şampiyonanın final maçı bu yasağa rastlıyor.



Ülkemizde düzenlenecek 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası'nı aylarca bekliyoruz.En iyi şekilde altından kalkabilmek için elimizden geleni yapıyoruz.Meyvelerini almamıza az zaman kaldı.Sadece Türkiye olur denilecek cinsten birşey bu şampiyonanın final maçını riske soktu.Referandum ile final maçının aynı gün olması federasyonun kara kara düşünmesine neden oldu.Dünya Şampiyonası'nın final tarihi değiştirilemez ve teklif dahi edilemez.Diğer taraftan referandum tarihi makul sebepler öne sürülmedikçe değiştirilemez.Yani nerden bakarsanız bakın çıkış yolu yok gibi.

Final tarihi değiştirilemediğine göre federasyonun yapacağı iş belli.YSK'ye gidip derdini anlatacak.Diyecek ki final maçının tarihi önceden belirlendiğinden dolayı herhangi bir değişiklik yapmamız imkansız.En iyisi referandum tarihini değiştirin.Bence de en mantıklısı bu.Çünkü YSK Basketbol Federasyonun bu sıkıntısı çözmek için birşeyler yapabilir.En azından tarih konusunda esneklik yapabilirler.YSK da yok referandum tarihi de değiştirilemez deniliyorsa geriye birtek şey kalıyor.O da Anayasa Mahkemesi'nin anayasa değişikliğini içeren maddelerini iptal etmesi.Gerçekten son çare bu gibi gözüküyor.Bu soruna kökten çözüm bulunmuş olurdu.Bu kararın da ne zamana çıkar ya da çıkar mı belli değil.

En başa dönersek hakikaten ne olacağını merak ediyorum ve takipte edeceğim.Hem referandum tarihi hem de final tarihi değiştirilemezse o zaman ülkemiz açısından zor günler bekliyor.Ama ben sandığın başka tarihte önümüze geleceğini düşünüyorum ya da öyle umuyorum.Bu durumu özetleyen bir sözle bu yazıyı tamamlamak istiyorum."Yukarı tükürsem bıyık aşağı tükürsem sakal"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails