

" Yarışlar, rakiplerle mücadele benim kanımdadır benim bir parçamdır. Eğer bir gün, hayatıma mal olacak bir kaza geçirirsem tek isteğim herşeyin hemen, bir anda olup bitmesidir. Tekerlekli sandelyeye mahkum kalmak istemem ya da hastane köşelerinde yıllarca sürünmek de istemem. Yaşayacaksam herşeyimle, bir bütün olarak yaşamalıyım. Yarım olarak yaşamak beni mahveder..."

O kuşkusuz tarihin gelmiş, geçmiş en iyi F1 pilotuydu. Herşeyiyle kendisini tek bir amaca adamıştı: Kazanmak. Kırmış olduğu rekorların yıllarca yakınına bile yaklaşılamadı. Fakat herşeyden önemlisi Senna cesur olduğu kadar yardım sever de bir insandı. Belçika 92'de, antreman turlarında kaza yapan Eric Comas'ı gördükten sonra arabasını kenara çekip yardımına koşmuş ve ilk yardım ekibinden daha önce olaya müdahale etmişti.
Senna'nın F1'e kuşkusuz en büyük katkısı güvenlik önlemleri oldu. Zamanında dile getirdiği güvenlik önemlerinin pek çoğu ne yazık ki O'nun ölümünden sonra hayata geçirilebildi. Yine de pek çok pilotun hayatı Senna'nın ölümü sayesinde kurtulmuş oldu.
Senna, pek çok toplantıda F1'de ki pilotların hayatını tehdit eden güvenlik açıklarını dile getirmişti. Fakat o dönemin koşullarında radikal değişiklikler yapmak zordu ve yapılamamıştı.
Ölümünden yalnızca 1 hafta kadar önce, San Marino pistinde F1 yöneticileri ile birlikte bir gezini yapan Senna, Tamburello virajı konusundan şüphelerini dile getirmişti. Virajın hızlı girilen bir viraj olmasına rağmen yüzeyinin fazla tümsekli olduğunu dile getiren Senna, viraj yüzeyinin traşlanması gerektiğini dile getirmiş. Fakat sadece 1 hafta sonra Ayrton Senna'nın otombili zemine yaptığı bir temas sonucu Tamburello'da bariyerlere çarpar.

Tüm dünyanın sevgisini kazanan, elde ettiği gelirden bir kısmını her zaman hayır işleri için harcayan bir şampiyondu Ayrton Senna. Pist üzerinde rakiplerine göz açtırmayan bir hırs ve cesaret abidesi olsada, pist dışında ki yaşamında mütevazi bir iyilik meleğiydi. Ruhun şad olsun, Ayrton Senna...

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder