5 Nisan 2010 Pazartesi

Bu Kot Ne Acun



''Galatasaray-Fenerbahçe Survivor’ı yapacağım. Kulüplerden izin bekliyorum. Özhan Canaydın’ın sekreterinin aramasını bekliyorum. Bir gün gezerken “Başkan sizi bekliyor yarım saat sonra” diye bir telefon geldi. Üzerimde yırtık bir kotla apar topar Mecidiyeköy’e gittim. Özhan Ağabey bana“Birazdan geliyorum” demek için toplantıdan çıktı. Yırtık kotumu gördü. “Galatasaray Başkan’ını görmeye bu kotla mı geldin” dedi. “Başkanım yarım saat önce haber verdiler” dedim ama nafile. Sürekli kota bakıyor. “Birazdan bitiyor toplantı, o zaman ben de sana aynı saygıyı göstereceğim” dedi, gitti. Ben bir depar, yan sokakta defolu mallar satan bir outlet’e daldım. “Çabuk bana bir pantolon” dedim. Tezgâhtar attı, havada yakaladım, hemen geçirdim üstüme. Yaşlı teyzeler “Acun bey oğlum maşallah hesabını biliyorsun, helal olsun” falan diyor. “Aşmış adam, defolu giyiyor bak” diyenler mi istersin. Bir depar daha, geri gittim, içeri girdim, tam o sırada Özhan Canaydın toplantıdan çıktı. “Bunu da nereden buldun” dedi, “Aldım” dedim. Bir kahkaha attı, “Sen boşuna Acun olmamışsın” diye, izni hemen verdi. Türk futbolunu bir yerlerde görmek istiyorsak bu ancak Özhan ağabey gibi insanlarla olur. Çok üzgünüm. Çok değerli bir insandı...''

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails