Kuşkusuz bu sezon Şampiyonlar Ligi eşleşmelerinin en ilginci, yarı finalde ki Barcelona - İnter eşleşmesi oldu. Geçen sezonu 6 kupayla kapatarak rekor kıran Barcelona ile son yıllarda başarıyı gelenek haline getirmiş Mourinho'nun karşılaşması tam bir taktik savaşı olucaktı. İnter, Barcelona'ya Milano'da aldığı 3-1'lük galibiyetin avantajıyla gitti. Fakat tek başına bile maçı kopartabilecek yıldızlardan oluşan, Barcelona için 3-1 o kadarda avantajsız bir skor gibi durmuyordu kağıt üstünde ve Barcelona taraftarları Mourinho'dan nefret ediyor, O'nun yıkılışını seyretmek istiyorlardı.
Barcelona yönetimi maçtan önce taraftarlara, maça biraz daha erken gelmeleri çağrısında bulunmuştu. Tribünlerde ki yaklaşık 98bin kişi maç öncesi kenetlenmişti.
Maç öncesinde en çok merak edilen şey Mourinho'nun ne yapacağıydı. Klasik bir İtalyan takımı mı izletecekti bizlere, yoksa kurtluğunu konuşturup Barcelona'yı sıkıştırmaya mı çalışacaktı.
Maç başladığında tablo ilginçti, üst üste 2-3 pas yapamayan, oyunu kendi sahasında kabullenen bir İnter'e karşı, sürekli ayağa pas yapan adam kaçırmaya çalışan, topa hakim bir Barcelona vardı. Bu dakikalarda herkesin aklından geçen düşünce Barcelona'nın bir gol atması halinde farka gidebileceği, Mourinho'yu yerin dibine sokacağıydı.
Barcelona'nın etkili oynadığı bu dakikalarda, Motta'nın gördüğü kırmızı kart da eklenince İnter için kabusun başlangıcı gibi duruyordu herşey.
Barcelona baskıyı arttırdıkça, İnter defansı arttırdı. Fakat dikkatli izlendiğinde bu rakibin baskısı karşısında bir kapanma değildi. İntet mükemmel bir "catenaccio" uygulamaya başladı, tüm takım olarak kendi yarı alanlarında rakibin topla oynayacağı ufak bir alan bile bırakmadılar. Barcelona'yı orta saha civarında paslaşmaya sürekli defansın arkasına top denemesi yapmaya ittiler. Kaptıkları toplarıda kanatlara doğru şişirip Eto'o ve Milito ile topu rakip alana taşımaya çalıştılar ama bunda pek başarılı olamadılar. Bu dakikalarda asıl göze çarpan Guardiola'nın hazırlıksız yakalanışı oldu. Sürekli pas yaparak rakibi uyutup sonra aradan hızlı adamlarını kaçırma taktiğini başarıyla uygulayan Barcelona, 6 kişinin çizgi halinde bir defans bloğu oluşturduğu, Cambiasso'nun sürekli merkezden topun olduğu alana doğru alan daralttığı bir taktik karşısında Barcelona bir türlü defans çizgisini aşamadı. Sürekli olarak İnter bloğunun önünde top çevirmek zorunda kaldı.
Sıkışık ve düzenli İnter savunmasının arasına bir türlü giremeyen ve böyle bir rakiple daha önce karşılaşmadıklarından bir türlü oyunu açıcak hamleleri yapamayan Barcelona'da, işin içine Guardiola girdi. İbrahimoviç ve Busquets'i çıkartarak, Bojan ve Jeffren'i oyuna dahil etti. Zaten saldırmayı düşünmeyen İnter karşısında Busquets hamlesi gayet uygun olarak nitelendirilebilir. Fakat maçında başından beri pek etkili olmamış olmasına rağmen, hava topları hakimiyetiyle, uzun İnter savunması arasında gol bulma ihtimali bulunan İbra'nın çıkıp yerini hızlı fakat kısa Bojan'a bırakması, yanlış bir hamle gibi duruyordu.
83. dakikada Messi'nin ortası tüm defansı aşarak, Bojan'a ulaştı. Fakat Bojan kafayı Julio Cesar önde kaldığı boş kale yerine auta vurarak Barcelona'nın o dakikaya kadar ki yakalamış olduğu en net fırsatı kaçırmış oldu.
84. dakikada Xavi'nin arapasında ofsayt ihtimaliyle bir an duraklayan İnter savunmasının arasından topla buluşan Pique, topa basıp kendi etrafında bir tur dönerek, Julio Cesar'ı yatırdıktan sorna topu boş kaleye göndererek bir anda Barcelona'nın ümitlerini yeşertmiş oldu.
İnter o kadar kendi yarısahasına gömülmüştü ki, Barcelona'da önlibero görevini, kaleci Valdes devralmıştı. Barcelona sahasına düşen tüm topları, kendi yarısahasının ortasından alıp oyunu kurmaya başladı Valdes. Son 6dakika + uzatmalarda Barcelona'nın tek bir gol bulması bile tur için yeticekti.
90. dakikada Toure'nin sektirdiği top, bir anda Bojan'ın önünde kaldı. Kaleye etkili vuran Bojan, topu ağlarak gönderdi, fakat ilk pozisyonda top Toure'nin eline çarpmış olduğu için hakem golü iptal etti va tribünlerdeki binlerce Barçalı'nın hevesi kursağında kaldı.
Maçın son düdüğü çaldığında, yıldızlar topluluğunda ve Camp Nou'daki binlerce seyircide hüzün gözyaşları vardı. Geçen sene 6'da 6 yaparak tarihe geçen takımları, bu sene İspanya Kupası'ndan sonra Şampiyonlar Ligi'nden de elenmiş ve sadece elde lig yarışı kalmıştı.
İnter tarafında ise görülmemiş bir mutluluk vardı, takımları 36 yıl sonra Şampiyonlar Ligi'nde finale isimlerini yazdırmıştı. Maç sonunda en çok sevinen isim ise kuşkusuz Jose Mourinho'ydu. Bitiş düdüğüyle birlikte tribünlere koşup zafer işareti yapan Mourinho, Barcelona taraftarlarını kızdırdı.
Barcelona ise, sahada çoşan, sevinç çığlıkları atan İnterlileri uzaklaştırma yöntemi olarak otomatik çim sulama sistemini kullandı. Sevinen İnterli futbolcular daha ne olduğunu anlayamadan kendilieri fıskıyelerle ıslanırken buldular. Fakat bu da onların sevinmesine engel olamadı. Ayrıca böyle bir hamle de Barcelona'ya hiç yakışmadı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder